Yazının içinde bazı teknik terimler olabilir, hemen sıkılmayın. Asıl amacım diziden bahsetmek. Spoiler başladığında haber vereceğim.

Yeni ve güzel bir diziden bahsetmek için niyetlendiğim bu yazıda, yeni yine yeniden bir Hollywood Computer vakasıyla karşı karşıya kaldığım için çok üzgünüm.

Hollywood Computer Nedir?

İçerisinde Hacking v.b bilgisayar teknilojileri unsurlarını konu edinen dizi veya filmlerde bolca karşılaştığımız kurgu bilgisayarlardır. Her ne hikmetse bu bilgisayarlar asla bizim kullandıklarımıza benzemezler.

Mütemadiyen ses çıkarırlar. Öte yandan, henüz 4-5 yıldır Compositing Desktop Managerlar işlerini hakkıyla yapabilmeye ilk adımı atmış olsalar da, bu dizi ve filmlerde kullanılan Hollywood bilgisayarları çılgındır. Koca bir firmanın verisini taşıyan bir veritabanı sunucusunun arayüzünde, neden 3D pencere efektleri olmalı diye kimse sormamıştır.

Böylesine gürültücü bilgisayarları günlük hayatınızda kullanabilir misiniz? Mümkün değil! Bu yalnızca gürültü kirliliği. İşin bir de gerçek hayata uygunsuzluğu söz konusu ki son yıllarda daha da rahatsız edici hale gelmeye başladı.

Uzunca bir süre ekranlarda gördüğümüz bilgisayarlar tamamiyle hayal ürünü ve tuhaf şeylerdi. Gayet kullanıcı düşmanı arayuzleri ve gürültücü speakerlarıyla beynimizi tırmaladılar. Matrix Reloaded filminde bu iş biraz farklı bir boyut aldı. Bu kez filmde kullanılan bir bilgisayarda, gerçek hayatta kullandığımız bir yazılım yer alıyordu.

Bu filmde Trinity, nmap kullandı. Nmap için özetle bir port tarayıcısı diyebiliriz. Bir IP adresinin online olup olmadığından, üzerinde çalışan portları öğrenebilmeye ve hatta bazı finger printler yardımıyla, karşıdaki cihazın işletim sistemini tahmin etmeye bile yardım eden, harika bir yazılımdır.

Matrix Nmap Scene
Matrix Nmap Scene

Konuyu Mr. Robot ekseninden çıkarmadan devam etmek istediğim için nmap faslını burada kapatıyorum.

Matrix'te cereyan eden bu gerçeğe yakın durum çok ilgi çekmişti. Özellikle bilgisayar geekleri bundan çok hoşlanmıştı. Artık filmlerde tamamıyla gerçeğe aykırı senaryolar ve durumlar üzerinden yürümüyorlar, hali hazırda varolan popüler yazılımların kendilerini de ekran karşısına çıkarıyorlardı.

Bu kez de şöyle bir durum oluştu. Gerçeğe yaklaşmak amacıyla, gerçek sektör terimleri ve durumları yaratılmaya çalışılırken daha çok mantık hataları yapılmaya başlandı.

İlk bölümü yayınlanan Mr. Robotu kesinlikle takip edecek olmam ve diziyi ilk bölümünden beğenmem bir yana, malesef gerçek durumların saçmalaması girdabına girmiş bulunuyor.

Yazının buradan sonrası, tatlı tatlı, minik ve sevimli spoilerlar içerir.

Dizideki ana karakterimiz bir security expert. Bordro mahkumu olarak bir şirkette çalışıyor. Ancak aynı zamanda geceleri anonim oluyor ve çılgın hackler yapıyor. Eğer çok iyiyseniz kesin iletişim sorunlarınız olmalıdır klişesini de pas geçmemişler. Karakterimiz, insanlarla iletişim sorunları yaşıyor.

Velhasıl gün geliyor ve ana karakterimizin çalıştığı firmanın müşterisi bir saldırı alıyor. Aslında saldırı senaryosunu sevdim. Saldırgan önce DDoS yapıyor ve dikkati başka noktaya çekiyor. Bu esnada o ağda bulunan bir server, saldırgan tarafından rootlanıyor (ele geçiriliyor).

Tabi ortalık bu denli karışıkken, rootlandığının farkına varmak pek kolay değil. Fakat ana karakterimiz cevval. Bunu anlıyor ve sunucuları kapatmamız gerek, temizleyip tekrar açarız fikrini ortaya atıyor.

İşveren bu duruma sıcak bakmıyor ve sunucuların kapanmasının imkansız olduğunu söylüyor. A benim canım! Zaten down değil misiniz? Fiziksel olarak kapatsan ne olacak? Zaten sen ofisine gelene kadar 3 saat geçmiş.

Cevval adamımız o sırada neler olduğunu anlamaya çalışıyor ve ekranından bir görüntü yansıyor.

Mr. Robot's Console
Mr. Robot's Console

Tuhaf bir çıktı. Bir sunucuda neden Xorg çalışır? Hadi ihtiyaç hasıl oldu çalıştırdın. Niye root ile çalıştırdın? Öte yandan, PIDlerin tutarsızlığını farkettiniz mi? Özellikle terminal ve websrv1FF1 processlerine göz atın. Farkeden buyursun yorumlarda konuşalım.

Aman neyse, belki de saldırgan yaptı onu diye düşündüm. Rootkitinin adını Xorg yapmıştır dedim. Her ne kadar salaklık olsa da olsun. Gerçeğe yakın senaryolar ürettikleri için mutlu olmaya başladım yeniden.

Çok geçmeden 2. bomba geldi. Sunuculara uzaktan erişim yapamamaya başladıklarını farkettiler. Mecburen ilk duruma döndüler. Sunucuları kapatıp temizleyecekler ve tek tek online hale getirecekler.

Patron dedi ki:

"Bize jet lazım! Veri merkezine gidiyoruz."

Ne  Lazım? Pardon?

Yahu sene 2015. Jet kiralamayı biliyorsunuz ama 100$'a bir tane KVM Switch alamadınız mı? Çok saçma bir işti. Velhasıl gece yarısı kalktılar gittiler.

Veri merkezinde ise özlenen görüntü karşımızdaydı. Bu kez olayı biraz değiştirmişler.

Karşınızda Hollywood Network Monitoring!

Hollywood Network Monitoring
Hollywood Network Monitoring

Öyle havalı birşey ki! İşveren yalnızca bu ekrana bakarak, hackerın tam olarak nerede olduğunu görebiliyor ve bağırıyor "Neredeyse yedeklere ulaştı!" Merakınızı hemen gidereyim. Evet bu monitoring yazılımı da doyurucu oranda bipliyor.

Senaryoları gerçek hayata yaklaştırmak, özellikle konuyla alakalı izleyicileri oldukça meraklandırıyor. Ancak inanıyorum ki zaman içerisinde bu bariz mantık hataları ve gereksiz abartılar da normalleşecektir.